top of page

AltuÄŸ Akın & Burak DoÄŸu (*)

Mahalle iletiÅŸim açısından ne ifade eder? ya da Ä°zmir’e mahalle üzerinden bakmak 

​

 

Ä°letiÅŸim ne göründüÄŸü kadar basit, ne de düÅŸünüldüÄŸü kadar net bir kavram. GöründüÄŸü kadarıyla bir ilet-i var, bir de bunu iÅŸteÅŸ kılan ikinci kısmı (iÅŸ-im); bu kadar basit! Elbette neredeyse hiçbir ÅŸey göründüÄŸünden ibaret deÄŸil ve aslında ilet-i ile iÅŸ-im arasındaki mesele epey çetrefilli. Müsade edin açıklayalım...  

 

Ä°letiÅŸim sözcüÄŸü üzerine düÅŸünmek, iletilerden baÅŸlayıp insanlara uzanan, mekânlardan geçip müÅŸtereklere doÄŸru seyir eden bir yolculuÄŸa çıkmak demek. Burada bir ipucu verelim ve mekânın mahalle olarak tahayyül edilebileceÄŸini peÅŸinen söyleyelim. 

 

Demek ki anahtar sözcüklerimiz ileti, insan, mekân/mahalle ve müÅŸterekler. 

 

Anahtar sözcükler denince bizim (Biz kimiz? Ä°letiÅŸimciler mi? Ä°letiÅŸim bilimciler mi? Ä°letiÅŸim doçentleri mi? Buna geri döneceÄŸiz) aklımıza Raymond Williams geliyor. Gallerli akademisyen, romancı ve daha bir sürü kimliÄŸe sahip Williams’ın Anahtar Sözcükler: Kültür ve Toplumun Sözvarlığı isimli eseri, üzerinde kafa yorduÄŸumuz birçok kavrama dair zihnimizi ve ufkumuzu açıcı etkide bulunmuÅŸtur. Bu kavramlardan biri de tahmin edebileceÄŸiniz üzere iletiÅŸim.

 

Williams mealen der ki, iletiÅŸimin Ä°ngilizcesi olan communication sözcüÄŸü, kitabın yazıldığı 1970’lerde hayli dar bir anlama sahiptir: Mesajların belirli aktör(ler)den diÄŸer(ler)ine karşılıklı olarak iletilmesi. Bu anlam, kitle iletiÅŸim araçları ve medya ile özdeÅŸleÅŸmiÅŸtir. “Fakat...” der Williams, “sözcüÄŸün tarihsel dönüÅŸümüne bakıldığında, kökünde baÅŸka bir ÅŸey vardır: Latince communis”. Ä°ngilizce’de common, yani ortak, müÅŸterek. Communicate de bir ÅŸeyi ortak kılmak, paylaÅŸmak anlamıyla doÄŸar, özünde bu vardır. Communication’a iletimle ilgili ikincil anlam çok sonraları (Endüstri Devrimi sırasında) esasen ulaşım, altyapı ve taşıma alanlarında, uzaktaki iki nokta arasında bir ÅŸeylerin gidip gelmesini ifade etmek üzere yüklenmiÅŸtir. Ve Williams’a göre, bu durum kavramın anlamını yitirmesiyle deÄŸilse de özünden bir hayli uzaklaÅŸmasıyla sonuçlanmış, amiyane tabirle sadece getir-götür iÅŸlerini ifade etmek üzere kullanılmasını beraberinde getirmiÅŸtir. Bu böyle olmak zorunda deÄŸildir. Nitekim, iletiÅŸimi özündeki ortak olmak eylemi üzerinden okumak, Williams’ın tüm akademik ve politik çabasını karakterize etmiÅŸtir.

 

Elbette iletiÅŸim sadece iletilerden ibaret olamaz, zira insanlar vardır. Dahası tüm mânilere raÄŸmen ortaklıklar kurabilen insanlar vardır. Sadece gidip gelen iletiler yoktur; müÅŸterekler vardır, anlam vardır, mekân vardır. Hatta ÅŸu bile iddia edilebilir: Getir-götürün iletiÅŸiminde mekân yoktur, iletiler mesafeyi kateder; müÅŸtereklerin iletiÅŸimiyse mekânla, mekânda vardır. BaÅŸka bir deyiÅŸle laf uçar, muhabbet baki kalır. Zamanda, daha çok mekânda.

 

Ä°tiraf etmek gerekir, mekân da tıpkı iletiÅŸim gibi çetrefilli bir kavram. Ama ÅŸimdilik “mekân”a mahalle deyip, müÅŸterekler arasındaki iletiÅŸimin izini mahallede sürelim: Ä°zmir özelinde mevcut olanı fotoÄŸraflayıp mümkün olanı arayalım.

 

Ama önce, mevcut ve mümkün olanı yerli yerine oturtmak için mazi olandan baÅŸlayalım, geçmiÅŸle yüzleÅŸelim, onunla barışalım:

 

“Ahh nerede o eski mahalleler, mahalleliler. Kapı önüne atılan iskemleler, açık hava sinemaları....” Alaybey’de, Karantina’da, AltındaÄŸ’da, Bayramyeri’nde, Harmandalı’nda, hatta tüm Ä°zmir’de bunlar artık yok; evet doÄŸrudur. Mahalle de, mahallenin iletiÅŸimsel doÄŸası da deÄŸiÅŸti; buradaki yaÅŸantılar eskide olduÄŸu gibi deÄŸil artık; bu da doÄŸrudur. Artık kapı önüne atılan iskemleler mazinindir ve artık insanlar birbirleriyle daha az konuÅŸur gibidir, yine doÄŸrudur. Ve evet, nostalji bazen güvenli bir sığınaktır. Ama dün dünde kaldı, baÅŸka yerlere bakmak lazım…   

 

Bu açıdan Ä°zmir’e baktığımızda bizim gözümüze görünen, her ÅŸeye raÄŸmen muhabbet eden mahallelilerdir. Birbirleriyle ve tüm evrenle. 

 

Burada küçük bir parantez gerek: Eskiyle bugün arasında, Ä°zmir olaÄŸanüstü hızlı bir büyüme yaÅŸadı, sosyoloji bunu ziyadesiyle ortaya serdi. Yeni mahalleler kuruldu ve kuruluyor; eski mahalleler deÄŸiÅŸti ve deÄŸiÅŸiyor. Ve memlekette yaÅŸamak asla kolaylaÅŸmadı, Ä°zmir de bundan payına düÅŸeni aldı, alıyor.

 

Ä°zmirli muhabbette ısrar etti, Kordon’a, Güzelyalı’ya, Kale’ye, Bostanlı’ya, Homeros’a, Aşık Veysel Parkı’na çıktı ve saatlerce muhabbete daldı, her ÅŸeye raÄŸmen.

      

Tam da “mümkün olanın izleri mevcut olanda gizli” diye düÅŸünür ve bu yazıyı demlerken Ä°zmir depremi yaÅŸadı ve tezimiz sınandı: Deprem sonrası dayanışmanın kalbi aynı Aşık Veysel Parkı oldu. DoÄŸrudur, dayanışma etrafında bir toplumsal hareketlilik oluÅŸtu, ama esasen birbirine kol kanat geren yine mahallelilerdi. Ä°zmir depremde bir oldu, müÅŸterekleÅŸti. 

 

Ä°letiÅŸimin kendi içine kapalı konferans salonları, derslikler, çalışma odaları veya yarı açık kafeler, barlar, restoranlar ile diÄŸer kültür mekânlarından çıkarak tıpkı Gezi’de ve sonrasında GündoÄŸdu Meydanı’nda, Bostanlı Güzel Sanatlar Parkı’nda, Büyük Park’ta düzenlenen forumlarda olduÄŸu gibi kent ölçeÄŸinde herkese açılan sokaklara, parklara, meydanlara ve diÄŸer kamusal alanlara yayılması, mahallenin geçmiÅŸine ve potansiyel geleceÄŸine dair bir ÅŸeyler söylüyor. MüÅŸtereklerin iletiÅŸiminin özünde, onu mümkün kılan tam da bu: iletiÅŸime iÅŸteÅŸ bir deÄŸer katan dayanışma hâli.

 

DeÄŸinmeden geçmek olmaz. Yine iletiÅŸimin (bu defa dolayımlı) yoldan kurulduÄŸu diÄŸer mekânlara baktığımızda -örneÄŸin Twitter, Facebook, Instagram vb. ortamlarda- müÅŸtereklerin mesafeli de olsa manen yakınlaÅŸabildiÄŸini görüyoruz. Tıpkı iletiÅŸim kurma biçimlerimiz gibi, müÅŸterekler arasında oluÅŸturduÄŸumuz aÄŸların da evrildiÄŸini kabul ederek, orada da bir Ä°zmir, evrende baÅŸka mahalleler ve insanlar olduÄŸunu unutmadan...

 

Bitirmeden biz kimiz açıklığa kavuÅŸturalım: Her türlü iletiÅŸimi müÅŸterekleÅŸmenin bir aracı olarak gören, Williams’ı, muhabbeti, Ä°zmir’i seven ve hasbelkader kent ve iletiÅŸim meselelerine kafa yoran iki mahalleliyiz. 

 

Bekleriz.

 

ekokent.ieu.edu.tr

​

(*) Doç. Dr., Ä°zmir Ekonomi Üniversitesi Ä°letiÅŸim Fakültesi Yeni Medya ve Ä°letiÅŸim Bölümü ÖÄŸretim Üyeleri

bottom of page